Kariyer

Geleceğin 15 sektörü

Eğer iş dünyasına adım atmak üzere iseniz ve iyi kazanç getiren bir işim olsun diyorsanız önerimize kulak verin. 15 sektör, gelecek 10 yılın Türkiye’sine damgasını vuracak.

Doğru ve Etkili Reklamın Adresi

Eğer iş dünyasına adım atmak üzere iseniz ve iyi kazanç getiren bir işim olsun diyorsanız önerimize kulak verin. 15 sektör, gelecek 10 yılın Türkiye’sine damgasını vuracak.

Bunların arasında 130 milyar dolarlık yatırım yapılması gereken enerji sektörü başı çekiyor. Perakende, lojistik, çevre ve yeniden dönüşüm sektörleri ise yeni alanlar olarak karşımıza çıkıyor.

Bu alanları seçen işsiz kalmaz!

Yaz bitti, yeni bir dönem başlıyor, kimimiz okulun yolunu, kimimiz de daha yeni başladığımız veya başlamak üzere olduğumuz işimizin yolunu tuttuk. Henüz üniversiteye başlamamış olabilirsiniz veya üniversite öğrencisi, yeni mezun, henüz çalışmaya başlamış da olabilirsiniz. Bir iş seçmenin eşiğindeyseniz, bu seçim gelip kapınıza dayanacaksa mutlaka bize kulak verin. Ekonomist İbrahim Öztürk’ün MÜSİAD için yaptığı araştırmaya göre, 15 sektör Türkiye’nin önümüzdeki 10 yılına damgasını vuracak. Enerji, otomotiv, tekstil, telekomünikasyon, bilişim sistemleri ve teknoloji, savunma teknolojileri, eğitim, perakende, elektronik, çevre ve geri dönüşüm, güvenlik, danışmanlık Türkiye’de en çok yatırım ve istihdamın gerçekleşeceği sektörler. Bu yüzden siz siz olun, geleceğinizi planlarken bu önerileri gözden kaçırmayın.

Kişisel araştırmalar ve akademik çalışmalarından yola çıkarak gençlere bir yol haritası çizen İbrahim Öztürk, çalışmasında üç kritere dikkat etmiş. İlk olarak, 2002 yılından bugüne kadar performansı bir hayli yüksek olan sektörleri inceleyerek, bugünden itibaren hangilerinin başarılı olabileceği sonucuna ulaşmış. İkincisinde, ‘Türkiye’nin bundan sonra ekonomik kalkınması hangi noktalarda sıkışıyor?’ ve ‘Ne yapması gerekiyor?’ sorularını sormuş, cevap olarak da bazı ipuçlarına ulaşmış. Son olarak da Türkiye’nin istihdam sorunu üzerine kafa yorarak, istihdam üretebilecek sektörlere bakmış. Ortaya çıkan 15 sektör arasında çevre ve geri dönüşüm sektörü bugüne kadar hiç gündeme gelmemiş bir alan. Türkiye’de denetlemeye dayalı sektörlerin henüz yeterince gelişmediğini belirten İbrahim Öztürk, buna hem yasal zemin oluşturmadığı için ihtiyaç duyulmadığını hem de kültürünü oluşturmadığı için kaçtığını söylüyor. Çevre mühendislerinin yıllarca işsiz kalmasını da buna bağlıyor.

Yeni gelişen sektörler çerçevesinde İbrahim Öztürk’ün gençlere bazı önerileri de var. Üniversite tercihini yaparken istihdam alanına göre tercih yapmayı, ailenin veya dar sosyal çevrelerin klişelerine uymamayı öğütlüyor. Eğer üniversite öğrencisiyseniz, seçtiğiniz sektörde hangi dilleri bilmek ve hangi ülkeleri yakından takip etmek gerektiği konusunda bir araştırma, merak ve kendini yetiştirme süreci içinde olmanız ileride size çok şey katacaktır. Şayet okulunuzu bitirmiş staj yapıyorsanız, bu aşamada geleceğe yönelik olarak bu önemli sektörleri tercih edin. Bu tür sektörlere staj için başvurduğunuz zaman yüksek maaş yerine eğitim ve yatırım fırsatlarını artı olarak görüp, uzmanlaşmaya çalışın. e.dolmacı@zaman.com.tr

Umut vadeden sektörler

1. Bilişim sistemleri ve teknoloji sektörü: Türkiye’nin bundan sonraki bütün konsantrasyonu teknoloji, inovasyon ve yenilikçilik üzerinde olacak. Çünkü, Ar-Ge ile başlayan süreçte, teknoloji gelişiyor, bu kalite ve verimlilik artışı olarak artan üretime yansıyor. Bu alanda nanoteknoloji, genetik ya da biyoteknoloji, yeni nesil nükleer teknolojiler ile hidrojen ve yakıt pili teknolojileri öne çıkacak.

2. Eğitim: Teknik eğitimden tarımdan göçenlerin dönüştürülmesine kadar her alanda değişen ekonomi ve değişen rekabet, buna uygun üretim, Ar-Ge ve nitelikli insan gücü gerektiriyor. Sektörler ya kendi elemanlarını yetiştirecek ya da bu işi başkalarına delege edecek, yani standartlarını koyup, siparişini verip satın alacak. Bu alanda mesleğe dönük eğitimin derinleşmesi bekleniyor.

3. Enerji: Enerji sektörü hem dünyada hem de Türkiye’de katlanarak büyüyecek. Global ekonomide önümüzdeki 10 yılda yıllık yüzde 3-4 civarında bir büyüme olacağı varsayımına göre, enerji sektörü büyüme ve refahı belirleyecek temel parametre olacak. Hesaplamalara göre, Türkiye’nin enerji sektöründeki açığını kapatması için tam 130 milyar dolarlık yatırım yapması gerekiyor. Bu, aynı zamanda büyük bir istihdam sahası anlamına da geliyor.

4. Otomotiv: Son yılların Türkiye’de en rekabetçi ve en hızla yükselen sektörü olarak kabul ediliyor. İhracat 2006 yılına göre 2007’de yüzde 33,8 artarken, ithalattaki artış ise yüzde 8,7 düzeyinde kaldı. Yani Türkiye otomotivde dış ticaret fazlası vermiş oldu. Türkiye otomotiv sektöründe yakaladığı bu ivmeyi sürdürmek zorunda olduğundan, yatırımlara ve istihdama devam edecek.

5. Tekstil: Dünya pazarının yaklaşık üçte ikisini Çin’in ele geçirmesi, Türkiye’nin tekstil ve hazır giyim sektörlerinde ihracat hacmini fiziksel olarak azaltmış bulunuyor. Ancak, kalite, hız, dar alandaki özel taleplere cevap verebilme, esneklik, AB piyasalarına olan yakınlık gibi üstünlükleri sayesinde Türkiye, bu sektörde küresel aktör olma konumunu halen muhafaza ediyor.

6. Telekomünikasyon: Sektör, 15 yıl içinde yeni oyuncularla ciddi bir büyüme içine girecek. Büyük şirketler olduğu gibi, taşeron firmalar da gelişecek. Telekom sektöründe bugüne kadar ön planda olan daha çok GSM firmalarıydı. Ama önümüzdeki 15 yılda sektör daha farklı bir tablo çizecek. Alternatif telekom operatörleri büyük atılım içine girecek.

7. Savunma teknolojileri: Savunma sektörünün dünyadaki yıllık bütünlüğü 1,3 trilyon dolar. Bunun yarısını tek başına ABD karşılıyor. Türkiye’nin Aselsan, Roketsan, Havelsan, Kale Savunma Sanayi gibi bazı şirketleri bu piyasadan pay almaya başladılar. Son yıllardaki atılım sayesinde Türkiye, silah sanayii ihtiyaçlarını yüzde 45 oranında içeriden tedarik ediyor.

8. Perakendecilik: Sektördeki hareketlilik yeni açılacak alışveriş merkezleri ile daha büyük bir boyut kazanacak. Sektörde büyük oyuncuların yanı sıra küçük oyuncular da harekete geçecek. Perakende sektöründe yetişmiş insan sayısı çok az olduğu için ciddi transferler olacak, eğitim veren şirketlere ihtiyaç duyulacak.

9. Elektronik: Elektronik sektörü perakendecilikte büyük bir yol alacak. Mağazacılık yapan firma sayısı gittikçe artacak, yurtdışı elektronik devlerinin Türkiye’ye olan ilgisi sürecek ve yatırımlar yapacaklar. Diğer bir dalga ise sektördeki birleşmeler ve evlilikler olacak.

10. Taşımacılık ve lojistik: Hem havayolu taşımacılığı hem de lojistik alanında büyük bir patlama yaşanıyor. Bunu ülkemizde piyasa uyumlu reformların ve vergisel teşviklerin tetiklediği görülüyor. 17 milyar dolar civarında bir büyüklüğe sahip olan sektörün ilk dinlenme yeri 40 milyar doları bulacak. Bu arada parlayan yıldız ise depoculuk olacaktır. Yabancı ve yerli firmalar evlenecek.

11. Sağlık: Büyüklüğü 25 milyar doları aşan sektörde hedef on yıl için 50 milyar dolar olarak gösteriliyor. Artan kişi başı gelir ve sağlık bilinci nedeniyle kişi başına düşen doktor, kişi başına sağlık ve ilaç harcamaları artacak. Yeni hastaneler, tesisler ve klinikler açılacak. Sağlık sektöründe mesleğin haricinde eğitimler gündeme gelecek. Bilhassa kongre turizmi Türkiye’nin önümüzdeki yıllardaki gündemi olmaya devam etmelidir.

12. Çevre ve yeniden dönüşüm: Sanayileşmenin yol açtığı tahribatı yok etmek veya bunlara kısmen mahal vermemek için alınacak tedbirler dev sektörlerin doğmasına sebep olacak. Türkiye’nin AB çevre standartlarına geçmesi ve Kyoto Protokolü’nün gereklerini yerine getirmek için yaklaşık 140 milyar dolar gerektiği anlaşılıyor. Bu, gelecekteki yeni iş hacmine işaret ediyor.

13. Güvenlik: Güvenliğin her alanı terör, hacker gibi birçok tehdide bağlı olarak katlanarak büyüyecek. Bilgi güvenliği, müşteri güvenliği, altyapı ve kimlik güvenliği, işletme, sokak, bina, kişi güvenliği hızla gelişecek. Güvenlik hizmetlerindeki tüm pozisyonlarda yetişmiş insana ihtiyaç duyulacak.

14. Danışmanlık: İmalât sanayiinin gelişimi sonucunda ortaya çıkan refah artışı ve yüksek gelir seviyesi hizmet sektörünün önemini artırıyor. Hizmet sektörünün bir kolunu oluşturan danışmanlık, kişisel ve kurumsal alanlarda hızlı bir büyüme gösterecek.

15. Tarım: Dünya nüfusu ile gıda kaynakları arasındaki makas her geçen yıl artıyor. Bu da gıda arzı güvenliğini tehlikeye sokmaktadır. Küresel ısınma, su kıtlığı, tarıma dayalı alanların azalması gibi unsurlar Türkiye’nin bu alanda yıldızını parlatmaktadır. Verilmekte olan teşvikler ve yapılan yasal düzenlemelerin de katkısıyla ölçekler büyüyecek, bilinçli tarım pratiklerine yer verilecek.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu