PARİS İKLİM ANLAŞMASI VE AB YEŞİL MUTABAKATI NEDİR?
Yaşanan felaketler ve iklim krizi, tüm dünyayı değişme zorlamaktadır. Yeni bir düzene geçişin gerekli olduğu küresel düzeyde kabul edilmektedir. BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları, Paris Anlaşması, AB Yeşil Mutabakatı, ülkelerin hedeflerini belirten açıklamaları, sürdürülebilir bir dünya için önemli adımlardır.

Yaşanan felaketler ve iklim krizi, tüm dünyayı değişme zorlamaktadır. Yeni bir düzene geçişin gerekli olduğu küresel düzeyde kabul edilmektedir. BM Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları, Paris Anlaşması, AB Yeşil Mutabakatı, ülkelerin hedeflerini belirten açıklamaları, sürdürülebilir bir dünya için önemli adımlardır.
Sürdürülebilirlik, üretim ve çeşitliliğin devamlılığı sağlanırken, yaşamın daimi kılınabilmesidir. Diğer bir deyişle, ihtiyaçlarımızı, gelecek nesillerin ihtiyaçlarından ödün vermeden karşılayabilmemizdir. Sürdürebilirlik kavramı çevresel, ekolojik, sosyal koşullar ve ekonomik bileşenlerini içeren bütünsel bir bakış açısını ifade etmektedir.
Paris Anlaşması 5 Ekim 2016 itibariyle, küresel sera gazı emisyonlarının %55’ini oluşturan en az 55 tarafın anlaşmayı onaylaması koşulunun karşılanması sonucunda, 4 Kasım 2016 itibariyle yürürlüğe girmiştir. Ülkemiz ise Paris Anlaşması’nı, 22 Nisan 2016 tarihinde, New York’ta düzenlenen Yüksek Düzeyli İmza Töreni’nde 175 ülke temsilcisiyle birlikte imzalamıştır. Paris Anlaşması 6 Ekim 2021’de TBMM’de onaylanmıştır. Anlaşmanın uzun dönemli hedefi, küresel ortalama sıcaklık artışının sanayileşme öncesi döneme göre 2C altında tutulması; ilave olarak ise bu artışın, 1.5C’nin altında tutulmasına yönelik küresel çabaların sürdürülmesi olarak ifade etmektedir. İklim değişikliğinin olumsuz etkilerine karşı uyum kabiliyetinin ve iklim direncinin arttırılması, düşük sera gazı emisyonlu kalkınmanın temin edilmesi ve bunlar gerçekleştirilirken gıda üretimin zarar görmemesi, düşük emisyonlu ve iklim dirençli kalkınma yolunda finans akışının istikrarlı hale getirilmesi hedefler arasında yerini almaktadır.(Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı)
Avrupa Birliği(AB), iklim değişikliğiyle mücadele, sera gazı emisyonlarının azaltılması, yenilenebilir emisyonlarının azaltılması, yenilenebilir enerji kullanımı gibi alanlarda, uzun bir süredir öncü konumundadır. 19 Kasım 2019 tarihinde AB, Avrupa Yeşil Mutabakatı’nı (AYM) kamuoyuna duyurmuştur. Bu Mutabakat, Avrupa Birliği’nin yeni sanayi politikasının ve ekonomik büyüme stratejisinin çerçevesini çizen bir dokümandır.
AB, bu strateji doğrultusunda sanayiden tarıma, ulaştırmadan enerjiye kapsamlı bir dönüşüm gerçekleştirmeyi hedeflemekte ve 2030 yılına kadar sera gazı emisyonlarını en az %55 oranında azaltmayı ve 2050 yılına kadar net sera gazı emisyonlarının sıfırlanmasını hedeflemektedir.
Avrupa Birliği’nin “2050’de Karbon Nötr ilk Kıta” olma hedefiyle hazırladığı Sınırda Karbon Uygulaması, geçtiğimiz 14 Temmuz’da onaylanmıştır ve karbon emisyonunun düşürülmesi yönünde önemli bir vergi regülasyonu hayata geçirilmiştir.
2023’te başlatılacak sistemde, 2026’dan itibaren AB’ye ihraç edilen ürünler için üretim sürecinde salınan sera gazı tonu başına vergi alınacaktır. AB’ye ihracatta bulunan tüm 3.taraf ülkeler bu vergi ile mükellef olacaktır. Bu düzenleme, ilk etapta Demir, Çelik, Çimento, Gübre, Alüminyum ve Elektrik gibi sektörlerde uygulanacak ve vergi alanı kademeli olarak genişletilecektir.
Karbon fiyatlandırması için Emisyon Ticaret Sistemi (ETS) ve Sınırda Karbon Vergisi olmak üzere iki tür piyasa aracı bulunmaktadır. Hem ETS hem de karbon vergisi; sera gazı emisyonlarını azaltırken, üreticilerin, tüketicilerin ve yatırımcıların davranışları üzerinden çevresel, ekonomik ve sosyal fayda sağlamak ve iklimde ilgili çalışmalar veya diğer alanlara yapılan kamu harcamalarını desteklemek için kullanılacak bir devlet geliri sağlama amacını taşımaktadır. Sınırda karbon vergisi, ETS’den farklı olarak hükümetin karbon fiyatını ve piyasadaki emisyonların miktarını belirlemektedir.
Buna karşılık emisyon ticaret sisteminde, ulusal hükümetler aracılığıyla ve tahsis edilen kotalar yoluyla emisyonların üst sınırları belirlemesine izin verilmektedir. (DEİK, 2022)
Karbon nötr olma durumu, emisyonları azaltmak için çaba göstermek, ama yine de devam eden karbon emisyonunu başka ülke ya da alanlardaki karbon tasarruflarını finanse ederek sıfırlamak olarak tanımlamaktadır.
Net sıfır ise, Paris Anlaşması ile uyumlu sera gazı azaltım hedeflerini tamamen tutturduktan ve büyük orana sera gazı azaltımı sağladıktan sonra, süreçten veya başka sebeplerden dolayı hiçbir şekilde azaltılmayan emisyonlar için karşılık ödemek olarak tanımlanmaktadır.
Örneğin, bir üretim tesisi yol açtığı karbon emisyonuna karşılık gelen karbon kredisini (orman alanlarının büyütülmesi, yenilenebilir enerji yatırımları vb. faaliyetlerden sağlanan karbon emisyon tasarruflarını) satın alırsa karbon nötr hale gelmektedir.
Aynı tesis, bilime dayalı hedefler belirleyip seçilmiş bir referans yıla göre karbon emisyonlarını azaltırsa ve o yılda hala kalan emisyonlar için karşılık öderse, net sıfır şartını yerine getirmiş olacaktır. (Escarus, 2021)
Avrupa Yeşil Mutabakatı’nın, hem aday ülke statüsü hem Gümrük Birliği ortağı olarak Türkiye’nin AB’ye ticari entegrasyonu üzerinde önemli etkileri vardır. Avrupa Yeşil Mutabakatı’na uyum kapsamında Ticaret Bakanlığı’nın Yeşil Mutabakat Eylem Planı Temmuz 2021’de yayımlanmıştır.
Eylem Planında, sınırda karbon düzenlemeleri, yeşil ve döngüsel bir ekonomi, yeşil ve döngüsel bir ekonomi, yeşil finansman, temiz, ekonomik ve güvenli enerji arzı, sürdürülebilir tarım, sürdürülebilir akıllı ulaşım, iklim değişikliği ile mücadele, diploması ve Avrupa Yeşil Mutabakatı bilgilendirme ve bilinçlendirme faaliyetleri başlıkları altında belirlenen hedeflere ulaşılması amacıyla hayata geçirilecek eylemlere yer verilmiştir.
Sınırda karbon vergisi uygulaması, ihracatının %40’ından fazlasını AB ülkelerine gerçekleştiren ülkemizi doğrudan etkileyecektir. Sera gazı emisyonları 30 yıl içerisinde %130 artan ülkemizde, emisyon azaltımı sağlanmadığı taktirde AB ülkelerine ihracatta ciddi kayıplar yaşanabilir.
Avrupa Yeşil Mutabakatı’na uyum kapsamında Ticaret Bakanlığı’nın Yeşil Mutabakat Eylem Planı’nı Temmuz 2021’de yayımlaması, Avrupa Yeşil Mutabakatı kapsamında öne çıkan ve ülkemizi etkileyebilecek hususların takip edilmesi büyük önem taşımaktadır.
Kaynak: Başkent OSB Mayıs 2022 Bülteni